Yesilin Binbir Tonunda: Rize'de Unutulmaz Bir Yolculuk

Giriş: Rize’ye Merhaba

Bu yazıda yeşilin binbir tonu Rize'den bahsedeceğim. Rize'ye vardığınız da rüzgarın yüzünüzü okşayışı ile kendinize geliyorsunuz. Havayı içinize çektiğiniz de temiz havanın kokusunu ciğerlerinizde hissedebiliyorsunuz. Buraya adım atmadan önce birçok kişiden yeşil ve mavinin buluştuğu yer derlerdi de inanmazdım. Nasıl olabilir ki bu derdim. Rize'ye geldiğimde denizin mavisi ve doğanın yeşili adeta biribiri ile dans ediyor gibiydi. Gözlerimin bu renk dansında bayram ettiğini izleyebiliyordum. Bir tarafımda sanki mavi deniz diğer tarafımda yeşil bir deniz var gibiydi. Büyükşehirde yaşıyor olmanınverdiği şehir boğuculuğu burada yoktu. Yolculuğun başında bir heyecan fırtınası esiyordu içimde. O an fark ettim ki, sadece bir yere gitmek değildi bu. Aynı zamanda kendime doğru bir yolculuktu. Şehirdeki koşturmacadan, beton binaların arasındaki sıkışmışlıktan, bir an için bile olsa kaçabilmek... Rize, bana bunu sunuyordu. İnsanın ruhunu yenileyen bir sığınak.

1. Bölüm: Rize’nin Eşsiz Doğası

Zilkale;

Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde yer alan Zil Kale, Karadeniz bölgesinin en önemli tarihi yapılarından biridir. Vadiye hakim stratejik bir noktada, sarp kayalıklar üzerine inşa edilmiş bir yapı. Kale, Fırtına Vadisi’nin kurulmuş Fırtına Deresi’ni gören etkileyici bir konuma sahip. Zil Kale’nin tam olarak ne zaman inşa edildiği kesin olarak bilinmese de, yapının Bizans dönemine ait olduğu düşünülmekte. 13. yüzyılda, Trabzon İmparatorluğu döneminde, bölgeyi korumak amacıyla kullanıldığı tahmin edilmekte. Kale, İpek Yolu’na yakın bir konumda bulunması nedeniyle ticaret yollarını denetlemek ve bölgeyi savunmak amacıyla inşa edildiği düşünülmekte. Zil Kale, aşağı, orta ve iç kale olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Ana yapısı, en üst bölümdeki iç kaledir. Kalede bir gözetleme kulesi, muhafız odaları, sarnıç ve zindan yer almakta. Kalenin büyük kısmı günümüze kadar ulaşmış ve iyi korunmuş durumdadır. Kale'nin turistik önemi: Günümüzde Zil Kale, Karadeniz’i ziyaret eden turistlerin uğrak noktalarından biridir. Tarihi yapısı, manzarası ve doğası ile özellikle fotoğrafçılar ve tarih meraklıları için cazip bir yerdir. Görülmeye değer bir yer olup ziyaretçilerine harika bir manzara sunmaktadır.

Çinçiva Köprüsü;

Çinçiva Köprüsü, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı, Fırtına Vadisi üzerinde yer alan tarihi bir taş köprüdür. Bölgedeki diğer taş köprüler gibi Çinçiva Köprüsü de, Karadeniz’in zengin kültürel mirasının ve mimari estetiğinin güzel örneklerinden biri olarak öne çıkar. Günümüzde bölgeye gelen turistlerin sıkça ziyaret ettiği bu köprü, hem tarihi hem de doğal güzelliklerin bir araya geldiği bir yer olarak dikkat çeker. Köprü, aynı zamanda Şenyuva olarak da bilinen eski adıyla Çinçiva Köyü’ne ev sahipliği yapar. Bu köy, tarihi dokusunu koruyan geleneksel Karadeniz evleri ve huzurlu atmosferiyle ünlüdür. Köprü ve köy, bir araya gelerek Karadeniz’in hem tarihi hem de doğal güzelliklerinin bir sentezini sunar. Çinçiva Köprüsü, Rize’nin tarihi ve kültürel mirasını yansıtan önemli yapılardan biridir. Fırtına Vadisi’nin eşsiz doğal güzellikleri ile birlikte bu köprü, Karadeniz’in mimari ve tarihsel zenginliklerinin simgelerinden biri olarak kabul edilir. Köprüyü ziyaret edenler, hem tarihle hem de doğayla baş başa kalma fırsatı yakalarlar.

Bulut Şelalesi ve Tar Deresi;

Bulut Şelalesi ve Tar Deresi, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında yer alan, Karadeniz’in doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için popüler turistik duraklar arasında bulunur. Her iki doğa harikası da, bölgenin zengin flora ve faunasıyla iç içe geçmiştir ve ziyaretçilerine muhteşem manzaralar sunar. Bulut Şelalesi, Rize’nin Çamlıhemşin ilçesindeki ünlü Ayder Yaylası’na yakın bir konumda yer alır. Ayder’in yaklaşık 7 kilometre yukarısında, Kaçkar Dağları Milli Parkı sınırları içerisinde bulunur. Şelale, Karadeniz’in en yüksek şelalelerinden biridir. Yaklaşık 250-300 metre yüksekliğe sahip olup, bölgedeki en büyük şelalelerden biri olarak bilinir.Şelale, ismini çevresindeki sık bulut örtüsünden almıştır. Özellikle yağışlı ve sisli havalarda, şelale çevresindeki bulutlar ve sis manzaraya mistik bir hava katar. Bulut Şelalesi, doğa yürüyüşçüleri ve fotoğraf tutkunları için bir cennet gibidir. Şelaleye giden patika yollar, trekking yapmak isteyenlere fırsatlar sunar. Bulut Şelalesi ve Tar Deresi, Rize’nin doğasının büyüleyici zenginliklerini gözler önüne seren iki önemli doğal cazibe merkezidir. Bulut Şelalesi’nin yüksekten dökülen güçlü suları ve Tar Deresi’nin sessizliğiyle büyüleyen vadisi, Karadeniz’in keşfedilmeye değer güzelliklerinden sadece birkaçıdır. Bu iki doğa harikası, Karadeniz’in eşsiz coğrafyasında hem huzur arayanlara hem de macera severlere hitap eder.

Rize Merkez;

Rize Merkez ve Çay Çarşısı, bölgeyi ziyaret edenlerin en çok ilgi gösterdiği noktalar arasında yer alır. Rize, hem Türkiye’nin çay üretim merkezi olarak hem de doğası ve kültürel yapısıyla ünlüdür. Rize Merkez, şehrin tarihi dokusuyla modern yapılarının buluştuğu ve Karadeniz kültürünü yakından tanıyabileceğiniz bir bölgedir. Ayrıca çayın, Rize’nin kültüründe ve yaşam tarzında ne kadar önemli bir yer tuttuğunu görmek için çay evleri de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdir. Rize Merkez, Karadeniz kıyısında, şehrin idari ve ticari merkezi olan bir bölgedir. Karadeniz’in kıyısındaki dar bir şeritte yer alır ve arkasında yükselen dağlarla doğal bir sınır çizer. Şehrin çevresi yemyeşil dağlarla kaplıdır, bu da Rize’yi hem deniz hem de dağ manzarasının birleştiği eşsiz bir kent haline getirir. Rize Merkez’de birçok yöresel restoran ve lokanta bulunur. Özellikle Karadeniz mutfağının en meşhur lezzetlerinden muhlama, hamsili pilav, laz böreği ve çeşitli deniz ürünlerini tadabilirsiniz. Ayrıca Rize’nin köylerinden gelen taze çay yapraklarıyla demlenen çayları mutlaka deneyin. Rize Merkez’deki çay çarşısı, bu deneyimi yaşamak için ideal noktalardır.

Rize'ye ait birçok gezecek yer var ve yaylalar için doğru hava tercihi gerekmekte. Bu geziye ait bir çok mekan ileri blog yazılarımda olacaktır.